31 Aralık 2013 Salı

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN

-YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN-

Tüm Ataköylülere, tüm Bakırköylülere, tüm İstanbullulara, tüm çevre gönüllülerine ve İstanbul sevdalılarına;
 
TOKİsiz,
rantsız,
rüşvetsiz,
halkın sahillerinin işgal edilmediği,
üç kuruş için çevre kıyımı yapılmayan,
hak yiyenlerden hesap sorulan,
hukuksuzluğun, usulsüzlüğün örtülmediği,
ayakkabı kutularının içinde ayakkabı olan,

sevdiklerinizle, sağlıkla geçireceğiniz bir 2014 dileriz...



Bu yılın sonlarına doğru umut verici birçok gelişme yaşandı. İmar rantlarına karşı kararlar alındı. Umuyoruz ki 2014'te yüksek yargı sesimizi duyar, yapılan yanlışlardan dönülmesi için adımlar atılır.

Ataköy sahilinin eski günlerinden bir resim, yeni yıl dileğimizi özetliyor:



6 Ekim 2013 Pazar

6 EKİM'DE ATAKÖY'ÜN KURTULUŞU İÇİN YÜRÜDÜK

Sahilimizin kurtuluşu için, nefesimizin kesilmemesi için, geleceğimiz için, 6 Ekim Pazar günü biraraya geldik!


Destek veren tüm Ataköy gönüllülerine, tüm Bakırköy sevdalılarına, tüm İstanbullulara ve tabi saygıdeğer basın mensuplarına en derin sevgi ve teşekkürlerimizi sunarız. Güzel İstanbul'umuzun düşman işgalinden kurtulması gibi umarız ki son doğal kıyımız, Ataköy sahili de TOKİ'nin ve sermayenin işgalinden kurtulacaktır!

Fotoğrafların ve haber linklerinin tümü için lütfen Facebook grubumuzu ziyaret edin:



















21 Temmuz 2013 Pazar

Ataköy Sahili İçin Umut Verici Bir Gelişme

Sevgili Komşularımız ve Tüm İstanbullular;

Aşağıda değerli komşumuz Kemalletin bey tarafından TOKİ 'ye karşı açılmış dava dosyasını görebilirsiniz. Mahkame dava konusunu incelemeyi kabul etmiş olması önemli bir gelişmedir. Tek kişinin bile neler başarabildiğini görmek hepimizi umutlandırıyor. Kemalletin beye ve sahil konusunda yoğun çalışma ve  destek gösteren sayın ve sevgili İsfendiyar bey ve Tomurcuk hanıma  ve Deniz beye de şükranlarımızı ve başarı dileklerimizi sunarız.

Ataköy 1. Kısım Koruma  ve Güzelleştirme Derneği adına Ayfer Kaynar



İSTANBUL NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞINA
İSTANBUL



Duruşma ve Yürütmenin durdurulması talebi vardır




DAVACI : Kemalettin Doğan
TC:***********
Ataköy 2. kısım ************
Bakırköy / İstanbul

DAVALI : TC. BAŞBAKANLIK TOPLU
KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI
(TOKİ)
Bilkent plaza B1 blok 06800
Bilkent / Ankara

DAVANIN KONUSU : İptal ve Tam Yargı Davası


İPTALİ İSTENİLEN
İDARİ İŞLEM : İstanbul-Bakırköy Zeytinlik mahallesi pafta:18-2 ada:564 parsel:174 sayılı arazinin 13 temmuz 2010 tarihinde TOKİ tarafından düzenlenmiş ihalesi


TEBLİĞ TARİHİ : 04-06-2013


DAVANIN İZAHI :
İstanbul ili Bakırköy ilçesi sınırlarında planlanan Ataköy 15 eylül 1957 tarihinde dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından, ilk olarak 1.kısmın, 1958 tarihinde de 2. kısmın temeli atılarak, modern yapılaşmanın ülkemizdeki seçkin örnekleri olarak inşasına başlanılmıştır.
Vatandaşa konut yapım amacıyla, Türkiye Cumhuriyeti tarafından 1946 yılında 4947 sayılı kanun ile kurulmuş bir devlet bankası olan; Türkiye Emlak Kredi Bankası, Ataköydeki modern şehrin yapıcısıdır.
Arsası Türkiye Emlak Kredi Bankası tarafından 60 milyon TL'ye satın alınan Ataköy'ün temel atma töreninde, dönemin banka müdürü Medeni Berk'in verdiği bilgide de,36 metrelik sahil yolunun deniz tarafında kalan 500.000 m2' lik bölümün turistik bölge olarak kullanılacağı ifade edilmiştir.Turistik bu bölgede; 3 adet otel,10.000 kişilik PLAJ,stadyum ve spor tesisleri,bir yat klübü,tenis kortları,5 şehir klübü ve gazino,lunapark,3 kır kahvesi,3 sinema ve tiyatro inşa edileceği ilgili gazete küpüründen de görülebilir.( ek-1)
Ataköy 1. ve 2. kısım konutlarının satışı da,bizzat banka tarafından dönemin gazetelerine ilanlar verilmek suretiyle yapılmış olup,dönemin orjinal gazete sayfalarının fotokopileri ek-2......22 de görülebilir.Milliyet ve Zafer gazetelerinde yayınlanan bu ilanların tümünde de görüleceği gibi,vatandaşa konut satmaya çalışan devlet bankası,daire sahibi olacakların Ataköydeki PLAJ dan da faydalanabileceğini ifade etmektedir.25 eylül 1958 tarihindeki bir ilanda da,inşasının ikmal edilmiş olduğunu belirttiği PLAJ'ında resimleri mevcuttur.( ek-23)
Devlet Bankası olan;Türkiye Emlak Kredi Bankası,satış döneminde tanıtım amacıyla hazırlamış olduğu satış katologlarında da, "Ataköy 1. ve 2. kısım Planı 1442 mesken" diyerek ifade ettiği planda da açıkça görüldüğü üzere sahilde plaj ve gazino ibareleri görülmekte olup zaten hemen bitişiğinde de Ataköy Plajı, "modern plaj lokantasında müzikli öğle ve akşam yemekleri" şeklinde resmedilmektedir.(ek-24)
Yine benzer şekilde,aynı devlet bankasınca düzenlenmiş bir diğer katologda da,"Ataköy sahil şehri" ifadesi ile,denizden karaya doğru çekilmiş bir fotoğraf ile kullanıma açılmış bulunan PLAJ gösterilmektedir.(ek-25)
Ataköy plajı uzun yıllar,hem Ataköylülere hem de tüm İstanbullulara hizmet ederek,kentin denizle temasını kurduğu ve güzel anların yaşandığı bir yer olagelmiştir.Plajın sahildeki konumunu gösterir fotoğraflar(ek-26)
Türkiye Emlak kredi Bankası 08 ocak 1988 tarihli resmi gazetede yayınlanan 88/12485 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile, yine bir devlet bankası olan Anadolu Bankası ile birleşerek Türkiye Emlak Bankası AŞ. adını almıştır.(ek-27)
Türkiye Emlak Bankası AŞ. ise, 28 mart 2001 de toplanan Bakanlar Kurulunun aldığı ve 2001/2202 sayılı resmi gazetede ilan edilen karar ile,"..bankacılık faliyetleri dışında kalan mal varlıkları ve bu konuda faliyet gösteren iştiraklerindeki hisse payları ve ticari gayrimenkulleri ile ihtiyaç fazlası gayrimenkulleri tüm hak ve yükümlülükleriyle bilanço değerleri üzerinden Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na devredilmiştir."(ek-28)
TOKİ ( Toplu Konut İdaresi Başkanlığı), arazi üzerindeki plaj ve motel işletmecisi kiracıları çıkartması sonrasında arazinin satışı konusunda ihaleye çıkmıştır.Bu aşamada, TOKİ' nin sahile dönük geçmişte verilen taahhütlere uygun olarak bir düzenleme yapacağını düşünürken,çeşitli kereler ertelenen ve değişik vaatlerle kandırıldıktan sonra iptal istemine dava konumuz olan;13 temmuz 2010 günü, Bakırköy Zeytinlik mahallesi pafta:18-2 Ada: 564 Parsel:174 deki, 77.272 m2 arsa hasılat paylaşımı adı altında ihale edilerek satılmıştır.
Satılan parsel; yıllardır plaj olarak kullandığımız alandır.
Satışı öncesi ve sonrasında,kamuoyunda oluşan tepki ve protestolar sonucunda,kamu ve TOKİ yöneticilerinin çeşitli ifadeleri ile sahildeki turizm ve rekreasyon alanlarının yokedilmeyeceği, aksine, halkın kullanımına açılacağı ifade edilip 2012 yılı sonuna kadar çalışmaların durdurulması suretiyle halkın kandırılmasına devam edilmiştir.
Ancak, ihale edilen firmanın 2013 yılı mart ayından bu yana ,YALI MARİN adı altında 512 konut+işyeri inşasına giriştikleri görülmüştür.163.415 m2 ruhsat alınan bu inşaat faliyetinin,PLAJ'ımızı yok edeceği kesindir.
TOKİ; dairelerimizin satışı esnasında ve sonrasında, Türkiye Emlak Kredi Bankasının vermiş olduğu taahhütün gereği olarak, belirtilen parselin (77.272 m2) plaj olarak kalmasından ve halkın yararına olarak kullanımından sorumludur.TCK 158.madde d ve g fıkralarının açık ihlali anlamına gelen bu durumun gereği olarak,belirtilen satış ihalesinin iptali yönünden yürütmenin durdurulmasını, 2.kısımda konut sahibi ve TOKİ tarafından kandırılmış bir vatandaş olarak saygılarımla talep ediyorum.

HUKUKİ SEBEPLER: 2577 sayılı idari Yargılama Usulü kanunu 13. maddesi gereğince İptal ve Tam Yargı davası
DELİLLER : Tapu kaydım,TOKİ tebligatı ve ilgili parselde ihalesi yapılan inşaat şirketine ait satış kataloğu ile 28 adet ek den oluşan dosya


SONUÇ VE İSTEM : Bir devlet bankasınca (ve onun tüm hak ve sorumluluklarını devralmış olan TOKİ) satılan konutta yaşayan bir vatandaş olarak, nitelikli bir dolandırıcılıkla kandırılmış durumdayım.
Yukarıda izah ettiğim sebeplerden ötürü; yargılama yapılarak,TOKİ tarafından düzenlenmiş olan Plaj arazisinin(564 ada-174 parsel) ihalesinin iptaline,yargılama giderlerinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla dilerim. 17/06/2013


EKLER : 3 adet delil ve 28 adet belgeden oluşan ekler.
a-) Tapu kaydım
b-) Toki tebligatı
c-) Plaj arazisinde yapılmak istenen inşaatları gösterir katalog
Yalı Ataköy (Özyazıcı inş-Karadeniz örme proje ortaklığı)
c1-) 4. ve 5. sayfalar
c2-) 21. sayfa
c3-) 50.sayfa

1- Zafer Gazetesi 20/071957
2-Milliyet " 04/02/1959
3- " " 26/04/1959
4- " " 23/09/1959
5- " " 20/081958
6- " " 20/07/1958
7- " " 13/07/1958
8- " " 21/07/1962
9- " " 10/07/1965
10- Zafer " 08/09/1957
11- " " 22/04/1959
12- " " 30/11/1959
13- " " 05/02/1959
14- " " 16/12/1957
15- " " 18/08/1957
16- " " 06/08/1957
17- " " 21/07/1957
18- " " 07/04/1959
19- " " 03/01/1959
20- " " 26/07/1959
21- Milliyet " 17/07/1962
22- Zafer " 16/09/1957
23- Milliyet " 25/09/1958
24- T.Emlak Kredi Bankası satış kataloğu
25- " " " " "
26-Plaja ait fotoğraflar (10 adet fotokopi)
27- Bakanlar Kurulu kararı
28- " " "

Kemalettin Doğan
TC:***********


Adres:
Ataköy 2.kısım
******************
Bakırköy-İstanbul
Cep:***********

Mahkemenin verdiği yanıt:

 







19 Temmuz 2013 Cuma

Dünya'nın En Pahalı Ucubesi


  Sözde Turistik Tesis Özde Lüks Daire! (sağ taraftaki dereyi tanıdınız mı?)

Bu nasıl turizm ve kültür alanı? Ataköy sahilinde inşaatı devam eden otelin "odaları" lüks daire olarak satılmakta. İşin komik yanı broşürde Ataköy sahili "Şehrin en büyüleyici ve değerli arazilerinden biri" olarak tarif edilmiş. Bu yapının otel olarak yapılmadığı "Evinizde otel konforunu yaşayın" solganıyla itiraf ediliyor. Üç farklı daire... yani "otel odası" gösterilmiş, ballandıra ballandıra "şöyle hizmet ederiz", "böyle destek veririz" diye anlatılmış. Anlaşılan "turizm" biz görmeyeli pek değişmiş:





Fiyatları mı? İki daire fiyatına bütün bir blok satın alınır; bir daire... yani "otel odası" milyonlarca Avro...Sn. Deniz beye sağladığı bilgiler için teşekkür ederiz. Komşumuz Sedat beyden bir şiir:

Ayran İçmeye Çağırıyorum

Bitki örtüsü yok olmadan,
Kuşların yuvası bozulmadan,
Son doğal sahil,
Ranta kurban olmadan;
Avaz avaz bağırıyorum,
Istanbula sahiplenenleri,
Ataköy sahillerine,
Ayran içmeye çağırıyorum.

Kızılderili nin beyaz adama;
"Son nehir kuruduğunda,
Son balık tutulduğunda,
Paranın hiç birşey etmeyeceği"
Öğüdünü;
Avaz avaz bağırıyorum,
Istanbula sahiplenenleri,
Ataköy sahillerine,
Ayran içmeye çağırıyorum.

Dede ile torunun el ele dolaştığı, 
Deniz ve yeşilin buluştuğu,
Kuşların neşeyle uçuştuğu,
İnsana mutluluk veren,
Ataköy sahiline kıymayın diye;
Avaz avaz bağırıyorum,
Istanbula sahiplenenleri,
Ataköy sahillerine,
Ayran içmeye çağırıyorum.

Sedat Timur
15.Temmuz.2013

8 Temmuz 2013 Pazartesi

Hürriyet'ten Sn. Ali Dağlar Yazdı: "Ataköy sahilindeki 25 kule için çarpıcı rapor"



 (*)
Değerli Komşularımız, Ataköy ve İstanbul gönüllüleri
 Derneğimizin  büyük gayretler ve özveriyle yürüttüğü çabaları ses getirmiş, yapılan haksızlık, hukuksuzluk en sonunda gün ışığına çıkmıştır. Anayasaya aykırı olarak Plaj  kumu içine inşa edilmek üzer planlanan devasa gökdelen inşaatları görünür hale gelmeye başlayınca tepkiler artmış, herkesi bir umutsuzluk kaplamıştı. Ancak, derneğimizin zamanında ve güçlü hukuki argümanlarla açtığı Kıyı Kenar çizgisi davamızın  bilirkişi raporları bu bölgenin doğal kıyı olduğunu  beyan etmiş, haklılığımızı ispat etmiştir. Sözkonusu beyan, bugünkü (8/7/2013) Hürriyet gazetesi 8. sayfasında ayrıntılı olarak yer almaktadır. Bu haberin yargı için de önemli ve yol gösterici olduğunu düşünüyoruz  Şimdi, söz yargının ve adaletin terazisi nasıl tartacak göreceğiz. Umarız hukuk, Ataköy 1. Kısım 14 parselde olduğu gibi hakkın ,adaletin yanında olur. Geleceğe ve bizden sonrakilere karşı olan  görevimizi yerine getirdiğimiz inancıyla, şimdiye dek olduğu gibi asıl  bundan sonraki çalışmalarda güçlü etkilerini göreceğimiz değerli destekleriniz için teşekkürlerimizi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Ataköy 1. kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği Yönetim Kurulu:
Dündar Ercan , Doğan Gürsoy, Bilgin Timur, Mustafa Uyguner, Tüveyç Özden, Ömer Gür, Ayfer Kaynar  


NOT: Bu haberi yapan Ali Dağlar beyi  telefonla arayarak ya da e-posta yolu ile teşekkür etmek haberi yapan kişi açısından da önemlidir.
Tel: 212 677 00 00

Haber sayfasına bağlantı:
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=23675861

* Sayın ve sevgili komşumuz Deniz bey'in Facebook grubumuzda paylaştığı resim, inşaat alanında daha çok derinlere bile inilmeden, yüzeyde bile kazılan yerlerden nasıl su fışkırdığını göstermekte.

3 Haziran 2013 Pazartesi

Avrupa Parlamentosu'ndan Gezi'ye Destek



Sevgili dostlar,

Aramızdaki uzaklığa rağmen davanıza tüm yüreğimle güçlü desteğimi ifade etmek isterim: Barışçıl şekilde gösteri ve Taksim’in son akciğerini koruma hakkı ve daha genel olarak, Boğaz’a üçüncü köprü gibi çok sayıda büyük projeyle ekoloji ve ekonomi arasında hızla bozulan dengenin yeniden tesisinin zorunluluğu.

2010 Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul, aynı zamanda, dolaylı olarak II. Avrupa Kent Şartı’nın da imzacısıdır. Bu nedenle, yerel ve bölgesel Türk makamları sürdürülebilirliği, kentsel kullanılabilirliği ve iyi yönetişimi, özellikle kentsel projelere kentlilerin katılımı yoluyla sağlama yükümlülüğü altındadır. Ancak maalesef Gezi Parkı buna bir karşı-örnek oluşturmaktadır. Aynı şekilde yetkili makamlar yerel ve küresel çevreyi korumak ve biyo-çeşitliliği sağlamakla yükümlüdür. Aynı şekilde İstanbulluların sağlığını da. Unutmayalım ki sağlıklı bir ağaç havayı temizler, doğal bir iklimlendirme aracıdır ve bazı kirleticileri yok eder. Ancak alışveriş merkezlerinin bu tür özellikleri bulunmamaktadır. İstanbul gibi hareketli ve devasa bir şehirde parklara ve yeşil alanlara olan ihtiyaç vatandaşlara, ekonomik seviyelerinden bağımsız olarak, açık havada dinlenme ve eğlenme alanı sağlaması nedeniyle önemlidir. Bu herkesin, bazı emlak spekülatörlerinin çıkarı uğruna feda edilemeyecek hakkıdır.

Hélene Flautre, Avrupa Parlamentosu AB-Türkiye Delegasyonu Eş-Başkanı

2 Haziran 2013 Pazar

HER YER GEZİ HER YER DİRENİŞ


Cumartesi günü akşam saat 18:00'de Ataköy'de buluştuk.

Yürüdük, çoğaldık, Bakırköy meydanında toplandık.



Birlikte ilerledik Bakırköylüler otomobillerinden, balkonlarından, gönüllerinden destek verdiler!



Bakırköy insanlık onuru için toplandı, tüm Türkiye için yürüdü.



Akşam 21:30'da tekrar Bakırköy meydanına döndük ve büyük çoğunluk oradan Dolmabahçe'ye hareket etti.


Vatandaşlık haklarımız için, insanca yaşamak için, özgürlük için, el ele omuz omuza yürüdük.
Ülkemizdeki yeşil alanların, aslında sadece halkın malı olan sahillerimizin, yaşam alanlarımızın, halkımıza ait mirasın, çocuklarımıza borcumuzun kaderi bir kişinin iki dudağı arasında olamaz!
Bu mücadele bir çevre mücadelesi olduğu kadar bir demokrasi mücadelesidir!
Halka ait alanlar satılamaz, hiç kimse halk adına karar veremez, yasalara uymak bir keyfiyet değildir!

24 Mayıs 2013 Cuma

İSTANBUL'UN GÖKDELENLERİ




Bir de bakmışsın binlerce yıllık sahile
Dikilir TOKİ eliyle,
Ataköy sahillerine
İstanbul'un gökdelenleri,
Çirkinleştirir her yeri.

Gökten ne yağarsa
Yer kabul etmez mantığı,
Rant eliyle mısır gibi patlatır,
Gecekondular gibi
İstanbul'un gökdelenleri,
Çirkinleştirir her yeri.

Tarihi doku demez konar,
Çocuk parkı demez satar,
Yeşil alanı havada kapar,
İstanbul'un gökdelenleri,
Çirkinleştirir her yeri,

Torba yasalarında bulunur ince ayar,
Senin tapulu mülkünü yok sayar,
Oturduğun evin değeri,
Arsa fiyatına bakar,
İstediği bedeli kendi koyar,
Seni yerinden etmek için hazırlık yapar,
İstanbul'un gökdelenleri
Çirkinleştirir heryeri

Nereye baksan rantı görürsün,
Dünya şehrinin yüzünde çıkan
Çıbanlara üzülürsün,
Kapatır sahilleri,
Kanserli hücreler gibidir
Kapatır cüsseleriyle gökkubbeyi,
İstanbul'un gökdelenleri,
Çirkinleştirir heryeri.

Belediyeler hesap sormaz,
Başbakan talimat verir kale alınmaz,
Derdini anlatacak merci bulunmaz,
Kalabalıklar tıkar caddeleri,
İstanbul'un gökdelenleri ,
Çirkinleştirir her yeri.

Sedat TİMUR
23 Mayıs 2013

2 Mayıs 2013 Perşembe

Her Boş Alana Bir Ucube...


Ataköy'deki her boş alana bir beton ucube dikilmeye çalışılıyor. Nerede boş bir park, bir yeşil alan kalsa, rantiye gözlükleriyle bakılıyor. Derneğimizin hukuk mücadelesi şimdilik bu 72 metrelik ucubeyi engelleyebilmeyi başardı ama savaş kazanılmış değil, tehlike devam ediyor.


50 Yılın Resmi

Görüldüğü üzere geçen 50 yılda kimi ağaçların boyu binaları geçmiş, ama geçtiğimiz 1-2 yıl içinde sahil kanadında birçok ağaç yerine beton bloklar boy vermiş ve yükselmeye devam ediyorlar. Blogumuzun daha önceki kayıtlarına bakın ve yapılacak binaların boyutlarını bu resimdeki H blok ile karşılaştırın. Planlanan beton canavarlar karşısında bu resimde gördüğünüz bloklar oyuncak gibi duruyor.

1 Mayıs 2013 Çarşamba

Sahil Satılık Değil!



Değerli komşularımız,

Doğal kıyımızda başlayan inşaatlar mahallemizi ve yaşamımızı doğrudan etkileyecek bir sürecin başlangıcıdır. Bu kıyı sadece İstanbul'un modern mahallesi Ataköy'ün ruhu değildir. Aynı zamanda tarihi yarım adanın batı siluetini tamamlayan son doğal zenginliktir. Bölgedeki yüzyıllık anıt ağaçlar, itirazlarımıza rağmen, İstanbul Üniversitesi'nden alınan bir raporla sökülmüş, belleklerimizdeki kıyı giderek inşaat alanına dönüşmeye başlamıştır.

İstanbul'un silüeti ile ilgili kaygılanan sadece Sayın Başbakan değildir. Mark Twain'in ''denizden baktığınız dünyanın en güzel şehri'' dediği, 20 yy. başlarında ünlü şehir plancısı, edebiyatçı ve bilimadamı Le Corbusier'in öğrencilerine ''siluet öğrenmek için İstanbul'a gidiniz” dediği ve Fatih Sultan Mehmet'in “İstanbul'un bir taşını satanı allah kahretsin'' (İBB nin İstanbul kitabı önsöz R.T. Erdoğan) dediği, bu güzel ama yaralı şehrimiz için bizim de yapacaklarımız var.

''Nasıl olsa evim sahile uzak'', ''bu yapılaşma evime değer katacak'', '' dairem yenilenecek'', ''bir daireme iki daire alacağım'' biçimdeki boş  hayallerin 6306 sayılı yasa uyarınca mümkün olamayacağı; mahallesi, çevresi ve nihayetinde İstanbul ile ilgilenen siz duyarlı destekçilerimizce çok iyi bilinmekle birlikte, malesef bölgede yaşayanlarca tam olarak anlaşılamadığı aşikardır.  Bu konunun güçlü bir şekilde kamuoyuna duyurulması ise, içerideki bilgilenme ve dayanışma ile mümkündür. Bu nedenle sizlerden şahsen ricam, imza konusuna gereken önemin verilmesidir. Dostlarınızı tek tek arayarak ya da doğruda elektronik posta göndererek mahallemizin ve şehrimizin sahipsiz  olmadığını vurgulamanın çok ama çok önemli  olduğunu düşünüyorum. İmza sayısı 10.000 geçtiği andan itibaren basına çıkıp “işte biz bu konunun takipçisiyiz” diyebileceğiz

Saygılarımla;
Ayfer Kaynar




29 Nisan 2013 Pazartesi

Ataköy Beton Seddi




Ataköy sahilinde ağaçların yerini yığılan inşaat malzemeleri aldı. İşte bir zamanların çevresiyle barışık yaşam alanının yarınki görüntüsü:






Önde 4 Blok yapılıyor her biri 70 metre yüksekliğinde ve 20 katlı. Bu blokların yapıldığı arazinin imarı "turizm ve ticaret alanı" olduğu için "apart otel" adı altında yapılıyor. Ne kadar "otel" olur, ne kadar "otel" kalır onu ancak zamanla görebiliriz. Ayrıca biri yaklaşık 15 katlı, diğeri 5 katlı iki blok halinde bir iş merkezi kurulacak.

Yukarıdaki resme dikkatle baktığınızda varolan binaların yeni yapılacaklar karşısında kibrit kutusu gibi kaldıklarını fark edeceksiniz. Artık yeşille mavinin buluştuğu tablonun yerini çelik ve betondan duvarlar alacak. 


Sorun bir "manzara" sorunu değildir, halka ait olan sahillerin "parayı veren düdüğü çalar" zihniyetiyle ticari bir mal haline gelmesidir.






Metrekare fiyatı 12,000TL olarak belirlenmiş. 300 metrekarelik bir dairenin fiyatı 3.600.000 TL'ye denk geliyor, 185 metrekarelik bir daire 1,8 milyon TL... Kaybedeceklerimizin değeri para ile ölçülebilir mi?

Keşke birşeylerin değerini, bir sefer de kaybettikten sonra değil de kaybetmeden önce anlayabilsek.

Sayın ve sevgili Deniz Kayabay'a sağladığı bilgiler için teşekkür ederiz.