Bir kez daha belediye başkanımız bizleri sırtımızdan vurdu. 9. İdare Mahkemesi'nin durdurma kararının ardından bu karara uyulmamış ve inşaat devam etmişti. Bir çok komşumuzla birlikte belediyeyi aramış ve durumu bildirmiştik. Mimarlar odası da fotoğraflayıp belgelerle belediyeye dilekçe vermişti. Belediyenin çözüm masasından aldığımız cevaplar şaka gibiydi: "biz bakmıyoruz, büyükşehir ilgileniyor", "o inşaatları biz denetleyemiyoruz", "elimize belge ulaşmadı" gibi bahaneler sıralıyorlardı.
Kokusu çabuk çıktı. Seçim öncesine denk getirilmiş aceleyle hazırlanmış savunmada, Baruthane'nin bulunduğu 160 parsel haricinde bir belge eklenmemiş ve katledilen anıt ağaçlar sanki hiç yokmuş gibi varolan ağaçlar da "korunmasa da olur" demeye getirilmiş. Bu sözde savunma dilekçesi yapılan hülleleri de delil olarak göstermiş.
Eski başkanımız giderayak yine sırtımızdan vurdu. İnşaat şirketlerine gerek kalmamış anlaşılan kendisi işgalcilerin avukatlığını savunuculuğunu üstlenmiş. Başkanın yaptığı itiraz sonucu Ataköy sahilindeki işgal devam etmektedir.
